Patent ve Marka Tescili Hakkında Bunları Biliyor Musunuz?
Zaman geçiyor. Ve hızla geçen zaman içerisinde teknoloji sürekli gelişim göstermektedir. Her gün yeni buluşlar ve yeni icatlarla karşılaşıyoruz. Ancak bir buluşun sahibine ait olduğunun kanıtlanması gerekir. İşte bunu kanıtlayan belgeye ‘patent’ denir. Kelimenin aslı İngilizcedir. Sözlükte ‘uyrukluk belgesi’ anlamına da gelir.Zaman geçiyor. Ve hızla geçen zaman içerisinde teknoloji sürekli gelişim göstermektedir. Her gün yeni buluşlar ve yeni icatlarla karşılaşıyoruz. Ancak bir buluşun sahibine ait olduğunun kanıtlanması gerekir. İşte bunu kanıtlayan belgeye ‘patent’ denir. Kelimenin aslı İngilizcedir. Sözlükte ‘uyrukluk belgesi’ anlamına da gelir.
Gerekli başvurular ve tabi ki araştırmaların, sonucunda Türk Patent Enstitüsü tarafından verilir. Ayrıcalıklar getiren resmi bir belgedir. Buluş sahibi, patentini aldığı ürününü, belli bir süre kullanma, üretme, çoğaltma, ithal etme ve satma hakkına sahiptir. Buluşu yapılan bir ürün ya da sistemin bütün hakları patent sahibine ait olur ve ondan izinsiz kullanılamaz.
Patent verme uygulaması 15. yüzyılda İtalya’da başladı. Sonraki 200 yıl içinde Avrupa ülkelerine de yayıldı. Resmi patent tescili 1790’da Amerika’da, 1791’de Fransa’da başladı. Bir buluşa patent verilirken bazı şartlar aranır. Başkası tarafından tasarlanmış olmaması, genellikle bir yenilik taşıması, ilgili olduğu alanda önemli bir ilerleme getirmiş olması arzu edilir. Temelsiz buluşlara patent verilmez. Patent, bir çeşit şahsi mülktür. Satılabilir, ipotek edilebilir ve miras olarak kalabilir. Patent sahibi, ürettiği malının başkaları tarafından imalini, kullanımını ve satılmasını engelleme hakkına sahiptir.
Buluşlar sayesinde de sanayi, ekonomi gibi kavramalar gelişir. İşletmeler kurulur. Her işletme kendi mal ve hizmetlerini diğer tüm işletmelerden ayırmak ister. Bunu da bir sembolle ya da bir kelimeyle sabitleştirir. Buna da ‘marka’ denir. Marka bir işletmenin ayırt edici en büyük özelliğidir. Bu kadar önemli bir işaret, özenle korunmalı, yasal olarak o firmaya ait olduğu kanıtlanarak belgelenmelidir. Türkiye’de ticari faaliyette bulunan bir işletme, yine Türk Patent Enstitüsü’ne başvurarak markalarının tescil edebilirler. Böylelikle işletmenin markası kanuni olarak da koruma altına alınmış olur.
Tescilli markanın tescilsiz markaya oranla büyük avantajları vardır. Tescili alınan bir marka, hem resmi kurumların hem toplumun denetiminden geçmiş olmasının verdiği güvenle daha sağlam temellere sahip olur. Artık hiçbir risk taşımamasının yanı sıra, elinde resmi kurum tarafından verilmiş bir kanıtı vardır. Haksız kazanç girişimlerini kolayca engelleyebildiği gibi, yaptırımlar uygulanmasını sağlayabilir.
